komutana sniper neresinden

bu arkadaşın bakış açısına göre beğenmediğimiz filmi eleştirmek için, önce film çekmemiz gerekiyor.
kombili evimizde oturuyormuşuz, sen bizi ne kadar tanıyorsun peki? bizim ne işlerle uğraştığımızı, ne kadar birikimimiz olduğunu biliyor musun?
bilmiyorsun.
maksat konuşmak olsun.
bu arkadaşın ismini ilk defa duyuyorum ama genel profil olarak; (bkz: yeni nesil rapçilerin kendilerini nimet sayması) diyebilirim.
bak birader,
bu ülkenin her ferdi bu ülkeye hizmet etmeye çalışıyor. kimse oturup da hadi bugün mc karalayayım mantığıyla burada yazmıyor. hayal aleminden çık artık. her eleştiren sivilceli, ergen, bi bok bilmeyen vs. ilan ediliyor.
maçanız yiyorsa aynı kesim şarkılarınızı övdüğünüzde de rt butonuna basmayacaksınız. siz ergensiniz, bi bok bilmiyorsunuz, beni dinlediğiniz için utanıyorum diyeceksiniz.
diyebilir misin? diyemezsin.
çünkü sen o kitleye muhtaçsın. senin gururunu okşayanlar onlar.
ama biz senin gibilerin gururunu okşamak için burada değiliz. kapışalım mı?
(bkz: yaşar usta)

bu arkadaşı benden başka dinleyen bulursam alnından öpücem.
çok güzel bi kardeşimiz.
sevdiğim şarkılarından biri, http://web.archive.org/web/20121116013114/http://www.youtube.com/watch?v=4GQ_SV-0Qlg
sample'ı lamont dozier'in Blue Sky and Silver Bird isimli eserinden alınmış.
aynı sample'ı atmosphere de the woman with the tattooed hands isimli şarkısında kullanmış.

ingilizce rap şarkılarını özümsemek için bire bir olan site.
genelde şarkıları dinlerken bu siteyi takip ederim.
aynı zamanda liriklerin yorumlarının olması siteyi harikulade yapar.
buyrun mesela gunz yo, http://web.archive.org/web/20121116013114/http://www.youtube.com/watch?v=5Z_UiEz5Uxs
ve güzel güzel açıklanmış lirikleri.

en sevdiğim rap örneğini icra eden grup.
en sevdiğim şarkısı yesterday'dir. http://web.archive.org/web/20121116013114/http://www.youtube.com/watch?v=8FJUD0rEPWM

https://twitter.com/iyiTr...status/268458674844991491

zeki olduğunu ima etmek için şu tweeti rt'lemiş.
çok zekisin moruk. bravo. ayrıca nası bi ruh hali olduğunu anlayamadığımız durum için, (bkz: keişan dinlemek)

nasıl bir ruh halidir bu?
bi insan neden keişan dinler lan?
biri bana açıklasın. şu şu şu sebeplerden ötürü bu arkadaşı dinliyorum desin.
andım olsun oğlumu keişan dinlerken yakalarsam onun sıfatını sikerim. bi adamda hiç mi numara olmaz. hiç bişiyi mi iyi yapamaz be.

daha önce genel temasını kendisinin yaşadığı olaydan esinlendiğim bir yazı yazmıştım (bkz: hiphop şiddet ve korku)
yazının bir bölümünde şöyle diyordum;

--spoiler--
türk hiphop camiası daha rezil bir gün yaşamamıştır. konuşamıyor çünkü. dili lal olmuş şekilde ööyle uzaktan olanlara bakıyor. mc'leri susuyor, dinleyicileri susuyor, writer'ları susuyor, beatmaker'ları susuyor.. ve susan herkes bugün kendini rezil ediyor. rezil etmekle kalmıyor yok ediyor...

gerçekten bu kültürü hissedenlerin gözünde bir gemi çoktandır batıyor,

-o kameraya bakarak attığınız acapellalar bir utanç haline gelmiş batıyor.
- yaptığınız albümler batıyor...
yazdığınız sözler
attığınız tweetler

hepsi batıyor. kurtaramıyorsunuz. çünkü korkuyorsunuz. çünkü paragözsünüz. çünkü aç gözlüsünüz. çünkü yalan söylüyorsunuz.

-ve bugün yaşadığı trajedinin sorumlularına "abi" çekip, savunduğu özgürlüğü, savunduğu tüm düşünceleri bir kenara bırakan adam... aka teoman karadeniz eğer görüşlerinde hala bir değişiklik yoksa, sen de sus sonsuza kadar.

aksi takdirde,

sen yine mc'lere acapella attırmaya devam et.
sen yine facebook sayfana o mükemmel ve sıradışı yazılarını yazmaya devam et.

senin hayatında pek bir değişiklik olmayacak. sadece biz artık bileceğiz o acapella'ların yalan olduğunu, sadece biz bileceğiz o sıradışı yazılarının yalan olduğunu.

bugün sesi çıkmayan sonsuza dek sussun. çünkü bu sorun hepimizi ilgilendiriyor. bugün susan tüm o mc'ler yarın ne söylerlerse söylesinler, pek dinlenmeyecekler...
--spoiler--

bugünse teoman karadeniz'in şöyle dediğini gördüm;

--spoiler--
Zorla Akapellalar Serisi sona ermiştir. Aynı şekilde Zorla Freestyle Serisi de öyle. Kekstra Konular serisi de sona ermiştir.

Yaptığım işleri ve kurduğum ilişkileri oturup bir bir gözden geçirdim. Ve bazılarının içi boş kaldığını, amaçsız seyrettiğini gördüm.

Bundan sonraki Hiphop üretimlerim üzerine yeniden oturup düşüneceğim. Ve tek başıma geliştirdiğim projeleri tek başıma gerçekleştireceğim.

Herkesi bir araya getirmeye çalışan, birliği sağmalaya çalışan ve her daim gülen adam olmaktan vazgeçtim artık.

--spoiler--

sevindim. fakat hala küfürü eleştiriyor kendisi. bense küfrü seviyorum. bak ne güzel. gel birlikte edelim. bu anasını avradını siktiğimin hiphop camiasında seni her gördüğünde "geldi yine yılışık herif" diyen orospu çocuğu mc'lere, sistemin anasını sikmiş kavgayla sorun çözebileceğini sanan orospu çocuklarına hep birlikte küfür edelim. itiraf et. sen de bu adamları küfür olmadan tanımlayamıyorsun. o yüzüne gözüne bakıp freestyle yapan, acapella atan orospu çocuklarının yaşadığın trajik olayda adeta dilleri kopmuşcasına suskunluğa kapılmasını hazmedemiyorsun. bir hayal kırıklığı yaşadın kardeşim. benim 2005'te yaşadığım türden bir hayal kırıklığı, mt'nin 2006'da yaşadığı türden bir hayal kırıklığı.

hakkın yendi. değer verdiklerinin sana ne kadar değer verdiklerini gördün.

söyler misin hala küfür karşıtı mısın? insanların, insanları ne kadar üzdüklerini görüp hala küfretmeyecek misin? incinmiş bir kalbi ağız dolusu küfretmekten başka ne tamir edebilir? küfür acizlik değil, şiddete dökmek istediğimiz eylemlerin hayal dünyasında dans etmesidir... şayet acizlikse bile bırak da bizler dünya komplo teorileriyle dönüp dururken, görüşlerinden ötürü insanlar öldürülürken, servetine servet katan orospu çocukları afrikadaki bebekleri hiç mi hiç siklemezken, görünmez eller bize yaşamamız gereken hayatı dayatırken, söylesene biz hiç mi aciz kalmadık? bu acizliği dışa vurmamız ayıp mıdır? şayet bad motherfucker yazmasaydı jules'ın cüzdanında bu kadar sevecek miydik pulp fiction'ı?

hala küfretme diyorsun, peki bu kadar orospu çocuğu başka nasıl tarif edilir? söyler misin azizim?

-ilk kaydımı yaka mikrofonuyla bi teybe kaydetmiştim. tabii amatör işlerdi

amcık şimdi sanki profesyonel çalışıyor. alt tarafı kill the mic bomb komutunu biliyorsun gavat. profesyonelliğini sikeyim senin. o zamanlar amatördük diyor.

-benim içime sinen bi albüm oldu

baya bi imkansız olay. eskiden küs mü barış mı yapardık . elimizle küs ve barış işaretleri yapardık ve arkadaşın karşısına dikilip küs mü barış mı? derdik ve o da durumuna göre birini seçerdi öyle küserdik.
şimdi bu iki isim birbirlerinin karşısına geçip küs mü barış mı deseler, o parmak ne anlama geliyo kardeş hişşş huşşşş aloooo hayırdır bana hareket mi çekiyon kimsin lann senn kimsin olm kim kim kimmmm deyip diss atarlar birbirlerine.
büyümicektik aga. o zamanlar iyiydi.

zamanında "istanbul'a nerden geldin selo tipin gay" demiştir. biz burda söylesek haliyle silinir. ama kendisi zamanında iyi demiş. helal.

http://web.archive.org/web/20121116013114/http://www.rapzede.com/9552-Diss-Raffine---Baska-Yolu-Var-mi-feat-47-Maddesel-Kaygi-Sansar-ve-Selo-Diss.html

tanımadığım bir arkadaş. ama tehditten başka bir şey bilmeyen dolandırıcı benim gözümde orospu çocuğudur...
üstüne alınanın da anası verimli döllerimi yutmuştur.
afiyet olsun.

kendisine mc demek mc'nin tanımına büyük bir hakarettir.

(bkz: yeraltı operasyonu sözlük moderasyonu)

bundan sonra nasıl bir yol izleyeceklerini açık açık belirtmeliler. bu sözlük'te kurallar nedir? bunu açıklamalılar. ben ekşi sözlük'te, itüsözlük'te bulduğum özgürlüğü burada bulabilecek miyim? burada entry'lerim ne şartlarda silinecek. bunun kıstası ne olacak. bunları açıklasınlar.

ben Daha önce sözlüğü böyle tanımlamıştım. (bkz: #89855739)


Düşüncelerim eksiğiyle fazlasıyla bu şekildedir. Malumunuz bu sözlük kurulduğu dönemlerde piyasada türkçe rap’in türk hiphop kültürünün attığı yer hiphoplife.net idi. Neredeyse koskoca piyasa kuvvet mira ekibi ve fuat dışında oradaydı. Orada yapılan birçok yorum, doğrusu yanlışı düşünülmeden türkçe rapi yeni yeni dinleyen kesimlerce kabul edildi. Genç beyinler zehirlendi, Kadıköy masalı anlatıldı ve genç beyinlere türkçe rapin gerçekleri çarptırılarak sunuldu. Bugün sagopa kajmer denince “o repçi deil yaa” deniliyorsa yapılan onca iş göz ardı edilip, sebebi bu zihniyettir. Bunu da daha önce anlatmıştık. (bkz: bir zamanlar hiphop ve kadıköy balonu)

Özet geçiyorum, işte Hal böyleyken, isteyenin istediği gibi yönlendirdiği bir piyasa varken, birileri hiphop’ı tekeline almaya çalışmışken, hiyerarşi kol gezerken bazı istenmedik olaylar yaşandı ve bölünmeler oldu. bu olayları en iyi şekilde mt’nin şeytandan dönme melek isimli şarkısı açıklar. Açıp dinleyin.

Sonra aradan yıllar geçti ve nasıl oldu hiç bilmiyorum ama yeraltıoperasyonu sözlük doğdu. türkçe rapten inanılmaz soğumuş ve kendi çapımda müzikle ilgileniyorken yakın birkaç arkadaşımın tavsiyesi ile sözlüğü buldum. Ve tarafsız bir güruh tarafından yönetildiğini düşündüm. ben de üye olup, hem eğlenmek hem de kendi çapımda katkı yapmak ve sözlükteki yazarlardan bir şeyler öğrenmek istedim. Şunu unutmayalım buradaki herkes buradan bir şeyler öğreniyor, eğer öyle olmasa kimse burada olmazdı. Bu ekibi küçümsemeyelim. Burası önemli. Burası önemseniyor. Burası her yazarıyla ayrı ayrı değerli. O yüzden insanların sinirini bozuyor. Gelelim yapılabileceklere

1-Bu değerli oluşumun daha uzun süre ayakta kalabilmesi için cesur olması gerekiyor. Attığı adımları açık açık yazarlarıyla paylaşması gerekiyor. Bugün birçok yazar ne yazık ki şu özür dileme meselesinden ötürü hayal kırıklığına uğradı. mantıklı düşünürsek bu duruma sözlüğün kendi kendini soktuğunu da görebiliriz. Sözlükte hakaret var mı? Evet var. bu yazarların değil, yöneticilerin problemi. Gerçekten hukuka aykırı entry’leri silmeniz gerekiyordu. Ama hukuka aykırı olanları. Mesela ben kadıköy’deki inşaatçı tipli gavat dediğimde bunu silemezsiniz. Ya da vicdani repçi yavşak repçi başlığmı da silemezsiniz. Çünkü bu entrylerde kişiye hakaret yok. Genelleme yapıyorum, akla gelen ilk isim tamamen sizin hayal dünyanızdır. işte buradaki kıstas nedir? bundan sonra hangi tekniği izleyeceksiniz yorum silerken? bunu söyleyin. biz de onu bilerek yazalım.

2-her zaman söylüyorum, moderasyon üyeleri, kaliteli kişilerden seçilmeli, hakaret içeren yazılar silinsin, silinmesin demiyoruz ama bunun farkına bilecek kalitedeki insanlar moderatör olmalı buraya. Elbette yazarların da hakaret ve genelleme arasındaki farkı öğrenmesi gerekiyor. Bunun için de sözlük yönetimine bir hukukçu girmesi şart. Yoksa bu sözlük, bu kadar farklı görüşün söylenebildiği yer yazarlarıyla birlikte yok olup gidecek. çünkü görüşlere yine birileri tarafından ket vurulmuş olacak. bir anlamı olmayacak burada olmamızın. Meydan yine çakallara, itlere, köpeklere kalacak ki bunu biz hiç istemiyoruz. Ama o yalaka takımı çok istiyor…

3-yazar arkadaşlara söylemek istediklerim... yani Kızmayın ama, Bugünkü yosözlük’ün açıklaması bu şartlarda normaldir. çünkü yöneticiler de isim verilmekle tehdit ediliyor. "o yorumları orada tutanların ismi" birilerine iletilecekmiş. korkudan demiyorum. etik olan budur bu şartlarda. sen sitende adamın karısına küfür ettirmişsin. bir kere hukuken başın belaya girmiş. yani adam dava açsa bu sözlük moderasyonu paşa paşa para öder hakaretten. davayı geçtim, Bir tarafta küfürü gördüğü için delirmiş bir adam var. Diğer yanda ise yediği yumruktan ötürü sözlüğü ve yöneticilerini suçlayan bir pollyanna var. Bu durumda yapılacak başka bir alternatif yok. ille de Özür dilenmeliydi demiyorum ama eğer bahsi geçen küfürlü entry’ler varsa bir kere başta darp gören arkadaştan özür dilenmelidir. Çünkü o küfürlü entry’ler varsa yapacak bir şey yok.

4-gelelim hukuka uygun olunca her şey güllük gülistanilık mı olucak kardeş diyenlere. Doğrudur olmayacak. Yarın bir gün yine biri burada yazılanlardan ötürü dayak yiyebilir. Ama biz en azından işi kuralına göre yapmış oluruz. Peki Bu sözlük gerçekten ben hukuka uygun eleştiri yapınca onu kaldırabilecek kişiler tarafından mı yönetiliyor? Ya da Yarın bir gün moderasyon üyeleri benim yazdığım entry’den ötürü dayak yerler mi? Diye düşünüyorum… sonuçta burası bir hukuk devleti. Dolayısıyla hukuka inanmalıyız. Yapacak başka bir şey yok. Eğer dayak yeme korkusuyla yaşarsak, hiçbir görüşümüzü söyleyemeyiz. Bizim entry’lerimizi beğenmeyenler, bizi dava edebilirler. Biz hukuka uygun iş yapalım yeter. şayet dayak yiyeceğimiz varsa da yeriz. Yapacak bir şey yok. Dayakla sorun çözeceğini sanan andavallara sözüm, fikirlere kurşun işlemiyor. Şunu bilsinler, Elimizde kırılsa biz yazmaya devam edeceğiz. Bugün burada toplanırız, yarın bu sözlüğü terk ederiz başka bir yerde toplanırız. Biz birbirimizi buluruz nasıl olsa…

purosunu yaktı, olanları seyrediyor.

karikatürcü. aman yerimi kaybetmeyeyim, ama cebime 5 kuruş daha az girmesin diye başkalarının istediği şekilde çizer. yani kalemi kendisinin değil, başkalarınındır. yandaştır, çünkü bu devirde en kolayı yandaş olmaktır.
gelelim salih memecan ve hiphop'ın ilgisine...
bugün, ne yazık ki, son olayların etkisinde, ağzını açmayıp, aman ben işime bakayım da ekmeğimden olmayayım diyen, başkalarına yandaşlık yapan her türk mc bir salih memecan'dır.
(bkz: yazık)

doğru fakat geç kalınmış bir açıklama. daha önce düşünülmesi gerekilen bir konuydu bu.
sözlük moderasyonu kalibre elemanlardan kurulu olmalıydı. bunu ilk yazdığımda, eleştirel bir dil kuullanmış sonrasında da uçurulmuştum, ama bunu değiştirmek için ortaya bir fikir atmıştım ben. ancak uçuruldum. daha sonra sözlükteki yazarların yardımcı olmalarıyla, ov beybi yov'un da olaya olan hakimiyetiyle geri döndüm. ancak eminim benim gibi çok yazar çekip gitmiştir bu sebepten.

o gün çok kırılmıştım, çünkü bu sözlüğe gerçekten emek harcayarak katkı yaptığımı düşünüyordum.

sırf eğlenmek için açtığım birkaç başlık sebepsiz yere silinmişti. bir daha geri dönmemeyi düşündüm. çünkü ben buraya vakit harcıyorsam söylediğim şeyler, ne kadar saçma olursa olsun sebepsiz yere silinmemeliydi. neticede hepsi sözdü. zararsızdı. bana göre sözlük, ismiyle mütevellit, özgür bir düşünce ortamı yaratabilmeliydi.

özgürlük elbetteki kimseye hakaret etmek değil. bu kıstası ben belirlemiyorum. fakat etik olabilmek aynı zamanda toplumda yer bulabilmektir. bu yüzden tck vardır. yapılması gerekenler,

1- moderasyon ekibi, sözlük formatına tamamen hakim olan, eleştiri kaldırabilecek, çelik gibi sinirleri olan, özgür düşünceye inanan, "benim gibi düşünmüyor" diye insanları görüşlerinden ötürü yargılamayacak kişilerle doldurulmalıdır.
2- gammazlık sistemine geçilmelidir, sözlük formatına ve az buçuk da hakaret kavramına hakim olan bazı yazarlara gammaz sıfatı verilmelidir. bu gammazlar formata uymayan entry'Leri moderatörlere, sakıncalı, hakarete varan gördükleri entry'leri gördüklerinde ise "sakıncalı olabilir" gerekçesiyle sözlükteki hukuk bilecek kişite ispiyonlamalılardır.
3- sözlük'te hukuk bilen en az bir kişi olmalı(hukuk öğrencisi olabilir, bildiğin avukat olabilir) sakıncalı görülen o entry'ler bu kişiye gönderilmeli, aynı şekilde tck için suç teşkil edebilecek olan bu entry'ler bizzat işi bilen birileri tarafından silinmelidir. böylece dava vb konularda olayın farkında olarak adım atılmış olunur.

not: elbette bu kişileri bulmak kolay değil. hatta henüz emekleyen bu site için çok çok zor. aynı zamanda zaman ve emek isteyen bir iş... fakat bu durumdan kurtulmak için, en azından aklı başında adımlar atabilmek için en güzel yol bu gözüküyor. böyle yapıldığı takdirde sözlük daha bilinçli bir hale gelecektir. tartışmalar olacaktır ve bu tartışmalar dinamik olacaktır...

dik durmalıdır, bugün en çok o dik durmalıdır.
bedenlere vurulur ama fikirlere zincir vurulamaz. kimse fikrinden ötürü zulüm ve baskı görmez. bu ülkede hukuk var. anayasa var. bunlar en temel hakkımızdır.
biz arkasındayız kendisinin. o dik dursun, yeter.

(bkz: hiphop şiddet ve korku)

varlığıyla türk hiphop camiasına büyük fayda katan bir isim.
rap yapıyor mu yapmıyor mu bilmiyorum, hiphop'ın kategorize edilmiş herhangi bir dalını icra ediyor mu bilmiyorum.
ama hiçbirini bile yapmasa,
görüşleriyle ve söylemleriyle çok büyük bir katkı yapıyor. bu katkının değeri öyle üçle beşle ifade edilmez. bu katkının drum'ı, flow'u, kafiyesi yok, bu katkının duruşu var. adına omurga diyoruz.

hiphop

"nereden geliyoruz? ayrı ayrı bitişik evlerde izole olmaktan, beton varoş şehirlerden, hapishane hücrelerinden, yetimhanelerden ve özel ünitelerden, medyanın beyin yıkamasından, tüketicilikten, bedeni cezadan, şiddeti reddeden ideolojiden, depresyondan, hastalıktan, rezaletten, utançtan, insanların alçalmasından, emperyalizm tarafından sömürülen bütün bir halktan geliyoruz"

-ulrike meinhof-

kendisi bu sözü ne için söylemiş olursa olsun, hiphop kültürünü yaşayan her insan bu sözü üstüne alınabilir.
bizler bu hislerle dinledik bu müziği yıllarca. bize benzemeyen çok fazla arkadaşımız da olmadı zaten. hep bizim gibi olanlarla dost olduk, bizim gibi olanlar bizi en iyi anlayanlardı çünkü.

biz aslında hiphop'ı yaşarken düşünsel olarak esir alınıyorduk ve bu esaret sebebi hiç anlaşılamaz şekilde hoşumuza gidiyordu. zamanla aslında hepimizin bir düşünmediğini, aramızda farklı görüşlerin olduğunun farkına vardık. hiphop sample ile gelen bir özgürlüğü sunmuştu bize. o halde özgürdük. araştırdık, öğrendik. araştırdığımız şeyler hakkında sohbet etmek istedik. Hal böyle olunca yeni arkadaşlar tanıdık. Bizim gibi olan, bizim gibi bakan… artık kendimize ait ortamımızı yaratmıştık. Farklı bir ortamımız, farklı bir görüşümüz vardı. Başka şeylerle ilgilenen insanlardan biraz farklı olduğumuzu düşündük. Bir kültürü yaşatmaya çalıştık Fakat sonra aramızdan bazıları, bu kültürü yaşatırken bazı yetenekleriyle sivrilmeye başladı. Kimi iyi yazıyor, kimi iyi söylüyor, kiminin dünya görüşü insanlara ilham oluyor, kimi iyi graffiti atıyordu...

fakat aramızdaki bazı insanlar bir şeyleri iyi yapamadıkları için, bu iyi yapan kişilere çamur atmaya başladı. Aramızdaki esas fitne bu ruhsal bozukluktan doğdu. hikaye hep aynıdır.

şiddet

açgözlülük, çekememezlik, kıskançlık, paraya tapmak gibi kapitalizmin en alacalı günahı, ağzımız ne söylerse söylesin, bedenimizi tamamen sarmış durumdaydı. bu uğurda bizi en iyi anlayanlar insanlarla bile aramız açılabilirdi. bu noktada tüm duygular, tüm o özgürlük martavalları çöpe gitti. bütün eşitlik, düşünceye saygı kıstaslarımız birilerinin işimize gelmeyince yok oldu. şiddete başvurduk. aşağılık bir şey, insanın yapacağı iş değil, bahanesi yok.

özellikle hiphop'tan bahseden insanların içinde böyle bir duygunun dahi olmasının rezaletinin boyutu tartışalamaz. asıl tartışılamayacak olan, kaybettiğiniz o güven duygusu. güven camdan yapılmış bişey. kırılması, paramparça olması saniyelik. ve işte bugün kırıldı o duygu. yıllardır yaptığınız, "diss'e dava açmak" sömürüsü bir yerlerde hukukiydi. en azından... şiddet ve şiddete dayalı yapılanın hesabı bugün ya da yarın görülmez. o tarih boyunca yaşar çünkü. 2 temmuz, 12 eylül, 28 şubat vs... tıpkı bunlar gibi türk hiphop tarihi de yazacak tüm bu olanları. bugün tavır almayan herkesi tarih yargılayacak, o insanların yüzü kızaracak. bugünün utancı üzerinizde sonsuza dek baki kalacak. şiddet tek başına da değil, korkuyu doğuruyor.

korku

ne yazık, ne yazık ki hepimiz bu sistemin bir parçası olmuş durumdayız. ne yazık ki o dimdik duruşumuzun ardında, o punch'ların, o berrak dünya görüşünün ardında korku yatıyor. dün sözünü dinlediğimiz adamlar bile bugün şiddet okları kendilerine çevrildiğinde korkuya sığınıyor. bize bir şeyler öğretmeye çalışanlar, her fırsatta özgürlükten, açıksözlülükten bahsedenler bugün bir başkasını fikirleri uğruna darp etmiştir.

ulrike meinhof'un bahsettiği kesim bizdik. fakat bugün korkan da biziz.

türk hiphop camiası daha rezil bir gün yaşamamıştır. konuşamıyor çünkü. dili lal olmuş şekilde ööyle uzaktan olanlara bakıyor. mc'leri susuyor, dinleyicileri susuyor, writer'ları susuyor, beatmaker'ları susuyor.. ve susan herkes bugün kendini rezil ediyor. rezil etmekle kalmıyor yok ediyor...

gerçekten bu kültürü hissedenlerin gözünde bir gemi çoktandır batıyor,

-o kameraya bakarak attığınız acapellalar bir utanç haline gelmiş batıyor.
- yaptığınız albümler batıyor...
yazdığınız sözler
attığınız tweetler

hepsi batıyor. kurtaramıyorsunuz. çünkü korkuyorsunuz. çünkü paragözsünüz. çünkü aç gözlüsünüz. çünkü yalan söylüyorsunuz.

-ve bugün yaşadığı trajedinin sorumlularına "abi" çekip, savunduğu özgürlüğü, savunduğu tüm düşünceleri bir kenara bırakan adam... aka teoman karadeniz eğer görüşlerinde hala bir değişiklik yoksa, sen de sus sonsuza kadar.

aksi takdirde,

sen yine mc'lere acapella attırmaya devam et.
sen yine facebook sayfana o mükemmel ve sıradışı yazılarını yazmaya devam et.

senin hayatında pek bir değişiklik olmayacak. sadece biz artık bileceğiz o acapella'ların yalan olduğunu, sadece biz bileceğiz o sıradışı yazılarının yalan olduğunu.

bugün sesi çıkmayan sonsuza dek sussun. çünkü bu sorun hepimizi ilgilendiriyor. bugün susan tüm o mc'ler yarın ne söylerlerse söylesinler, pek dinlenmeyecekler... şarkıları çalmayacak. en azından ben ve benim gibilerin kolonlarından.

sunni bir balondu, bir iğneye patlayacak olan. nitekim patlamıştır.

çok düzgün, çok berrak bir beyni vardır.
ancak öğrendik ki, mesele korku olunca, beyniyle düşünemiyormuş.

(bkz: hiphop şiddet ve korku)

daha önce hakkında demiştik ki, (bkz: #89855739) .
bugün bundan ne kadar çok korkulduğu bazı insanlar tarafından üyelerine gösterilmiştir.
istediğiniz kadar şiddete başvurun, bu sitede yazılanlar hoşunuza gitmemeye devam edecek. çünkü bu sitede siz ve sizin diktatör zihniyetiniz yok. burada insanların özgürce düşündüklerini yazdıkları bir platform var.
ve aklı başında düşünebilen her insan, sitenizin geri zekalı kaynadığını, yaptığınız rapin bir sikime benzemediğini burada özgürce görebilir.
ve bu sitede bu akıl mantık sahibi bireyler görüşlerini söylerler...
siz de bilgisayar başında kudurursunuz rapi bir sikime benzemeyen herifler.

belki allah tarafından bi yetenek bahşedilirse kendisine, 10 yıl sonra şiddetle sorun çözebileceğini sanan usta mc olabilir.
ama hem şu anki hem 10 sene sonraki hali itibariyle oksimoronun tekidir.

(bkz: 404 not found)

çapını belli etmiştir.

önce üstünüze başınıza bir şey alın amk dedirten proje.

bazı arkadaşların çok sevdiği, beğenmeyenlerin beynine attırmak istedikleri şarkı.
bu iq hanesi henüz üç haneye ulaşamamış, milenyuma tek sayılar kala doğmuş amına kodumun bebelerinin ithamını çekiyor insanlar işte burada.

ne demiş adam?

--spoiler--
sagopa kajmer'in vasat bir düeti. kolera'nın flowu bu parçada daha iyidir.

(bkz: flow/#99102171)
--spoiler--

demiş di mi?
okuman mı yok, yazman mı yok be amına kodumun dangalağı? be amına kodumun müzik cahili arsız serseri.
bu şarkı sagopa kajmer'in vasat bir düetidir ve kolera'nın akışı sagopa kajmer'e göre daha üstündür. var mı lan itirazın?
var mı amcık?
varsa gel, adam gibi söyle de dediğini bilelim. ha yok söyleyemiyorsan adam gibi,
sen kimsin amına koyayım milletin yorumunu yargılıyorsun burada? biraz karşındaki insanın fikrine saygı duymayı öğren. adabını bozma, edebinle takıl. bunu sen mi söylüyorsun diyeceksin ama hak etmeyen hiç kimseye karşı ağzımı bozmam. beni tanıyan da, bilen de bilir.
biz buraya hem eğlenmeye, hem bir şeyler paylaşmaya hem de öğrenmeye geliyoruz. karşındaki insanın ağzının içine bak, bir şey söyler de ben ondan bir şeyler kapabilir miyim diye.
ama yok, yargılayacağız ya, en çok biz biliyoruz ya, en iyi bizim tayfamız ya... pohpohlayın amına koyayım bakalım nereye kadar.
ondan sonra hiphop-ı eleştir, hiphop-ı geliştirmiş, sen daha eğlenmeye, paylaşmaya saygı duymuyorsun ki neyi geliştirebilirsin?
sikimin başına otur orospu çocuğu, anca onu geliştirirsin.

irsal sözcüğünün yanlış anlamda kullanılmasına güzel bir örnektir.
irsal, ulaştırmak, ulaşım, taşınım, trans_port gibi anlamlara gelebilmektedir lakin zaten kendi mecaz olan bir kelimenin(gönderme) eş anlamlısını yazarak aynı anlama geldiğini düşünmek yanlıştır. nitekim irsaliye de de mal taşımı esnasında sunulan bir belgedir

mükemmel bir olay. ve ayrıca boş entry girebilen yazarları göstermiştir.
moderatörlerden rica ediyorum, az önceki entry'de tamamen bilgi amaçlı bir şey girdim ancak yolla butonuna bastığım zaman nedense boş çıktı. düzenle butonuna basınca entry'm gözüküyor lakin gönder butonuna bastığımda yine boş olarak çıkıyor. bir el atar mısınız pls.

yaşlanmış.

eğlenceli olmuş. ben gayet beğendim. ceza umarım sükse bir albümle geri döner.

bu formatın temelini nereden aldığını bilmiyorum. ancak temelini örnek sözlüklerden aldığını düşünürsek yosözlük'te sözlük formatı başlığı biraz yetersizidr. yani sözlük formatı yazarlara gerçekten sözlük formatını öğretemeyen bir içerik halindedir. şimdilik. soru başlığa cevap entry konusunun yosozluk kuralları gereğinde hala bir muallak olması, yosozluk format kurallarının eksikliğini de destekler niteliktedir.
örneğin bu başlık içinde de sözlük formatına uymayan örnekler var. mesela, allame başlığına, amelenin teki yazmak yanlış bir entry değil. bir tanımdır. yani şöyle oluyor ki, allame kimdir? amelenin tekidir. gayet de sözlük formatındadır.
burada tartışılan konu allamenin amele olup olmaması değil, allamenin tanımlanmasıdır.

-hoşgelmiş yazar. (doğru)
-hoşbulduk kardeşim.(yanlış)

-süper bir yazar, en sevdiklerimden. (doğru)
-eyvallah beyler çok sağolasınız. (yanlış)
-kendi hakkındaki yorumları okuyup mutlu olan yazar. (doğru)

(bkz: sürekli gelişiyor efendim durduramıyoruz)

sage francis'in ne kadar iyi gözlem yaptığını gözler önüne sermiştir..
afs yle amerika ya gitmiş çakma dj den saltolar bugün yerini, osuruktan teyyareye bırakmıştır.
sage francis'i yıllardır takip etmeye çalışırım hiçbir turundan böylesi heyecanla bahsettiğini hatırlamıyorum...

gerçekten eğlenmek için yazan, komplekslerinden arınmış güzel bi yazar kardeşimiz.

http://web.archive.org/web/20121116013114/http://www.youtube.com/watch?v=YsvpXd0Z2lc

olm bu kez ciddiyim bu arap arkadaş nakaratı çogzel söylemiş.

mehmet celal ayaz tarafından yapılmış harika bir cover.
buyrun dinleyin : http://web.archive.org/web/20121116013114/http://www.youtube.com/watch?v=QOV3hapG-Xs&feature=youtu.be

-bana soruyorlar, yeni albüm sert mi diye... sözler her zamankinden daha sert, beatler her zamanki gibi duygulu. kısacası, bir albüm geliyor kuzen! sevmeyen sevmez ama seven sever, ama bu her zamanki kajmer!

özellikle bunu 2008 sonrası yapıyor. ki kendisinin kits sonrası hiçbir albümünü bütünüyle beğenmediğimi söylemeliyim. genelde şu şekilde oluyor,

-derin bir albüm geliyor. sago her zamankinen daha hisli yazdı. bu albümde sago gülmüyor

gazı veriyor ama bi bakmışsın yine hüsran denecek kadar garip looplu beatler, basit sözler, uzatmalı nakaratlar... sago gülmüyormuş. biz de rap gafil yapıyorsun sanıyoruz her seferinde.

(bkz: fakir edebiyatı)

her yeni albümü için aynı sözleri söyleyen kişi. gaza gelmeyelim.

yazdık biz bunun sebebini, (bkz: #89855739)

türkçe rape olan hakimiyetini vs geçtim, üstüne üstelik bi de sage francis'in yakın dostlarıyla(kızıl kafalı pek güzel bi hatun) çok iyi ilişkileri var : ) o arayı nasıl yaptı bilmiyorum ama bi gün anlatır heralde.

fuat'tır. aksini iddia edenle zabaha değin tartışırım. gerekli nevaleler eşlikinde tabi ki.
daha iyisini yapan da şu ana kadar çıkmamıştır
şöyle bi piyasaya bakıyorum da çıkacağını da sanmam.

http://web.archive.org/web/20121116013114/http://theuglydance.com/?v=etzfbizwvu

(bkz: #87757470)

benim ahlaki kriterlerime göre geçerli bir yanıta asla kovuşamayacak sadece üç temel soruya gebe olay.

sebep?
amaç?
sonuç?

en azından 2008 sonrası diyeyim.
olm kim dedi lan buna aklına gelen her cümleyi her duyguyu, harekete dök diye. klip yönetmenliğini sinan çetin mi yapıyor anlamıyorum.
aklımı avla diyor, tüfeği çekiyor avcı oluyor
gafil kuş diyor, kuş gibi kanat çırpıyor kuş oluyor
ver sevinci hüznü bir bebek gibi kollarıma diyor, eline bebek alıp sallıyor, adeta bir anne oluyor
sular dök beni bekleyen yollarıma diyor, eline kova alıp su döküyor ve tez git-gel diyen bir teyze oluyor
giy ateşten gömlekleri diyor, deli gömleği giyiyor yukarıya korkunç gözlerle bakıyor...

sago???

kim veriyor sana bu aklı allah aşkına ya. her klipte aynı komiklikler, her konserde o saçma sapan hareketler o ağır ve anlamlı şarkıların hiçbirine yakışmıyor.

felaket senaryom şudur ki bir gün süper spermi falan söylerse sahnede kamaşullahı kaldırıp attıracak. işte biz o gün tükeneceğiz...

hemen ardından şarkıyı bağlar

"manzaralarımı beyazlara boyayım"

ohh...

yarrağı yediği andır.
gizemli pozlar atmalar, kulaklıktaki ses dünyanın sırrını fısıldıyormuşçasına çevreye atılan sert bakışlar, diğer insanların bi boktan anlamadığını düşünmek, kendinin duyarlı biri olduğunu sanmak, 3-5 dostun seni pohpohlaması, yazdığım 2 kuruşluk kompozisyonun seni çok havalı yaptığını düşünmen, zaman zaman ürettiğin boktan şarkıların sana sebebini anlayamadığın şekilde bir gurur vermesi, dışardan insanlara kendini göstermek istediğin o "bakmayın siz içinde büyük fırtınalar var o çocuğun" imajı... karanlık yolları mesken bellemen, sokak kültürünü yaşadığını düşünmen, karanlıktan hoşlanman, diğer insanları sevmemen vs...

ama
ama aslında bunların hiçbirinin olmaması...
aslında gerçeği kendine itiraf edememen,
aslında bir sik olmadığın gerçeği...
aslında herkesin senin gibi, senin de herkes gibi olduğunun farkına bir sabah uyandığında varman...

kahrediyor di mi bedenini?
yarrağım seni... senin ben kafanı sikeyim amcık.
ne sikim tavırlara bürünüyordun oysaki rapçileri dinleyip. önemli bir adam gibi hissediyordun kendini. bak gördün mü? sikim adamın tekisin sen de. hadi söyle bunu kendine. olm itiraf et. bak belanı sikerim. göbek deliğin elleyip koklayan bir piçsin. bilmiyorum sanma. haydi söyle. benden bir sikim olmaz de. hiçbişi için geç değil, gel önce herkesle senin aranda hiçbir fark olmadığını fark et. ilk adım bu. sonrası daha güzel gelicek inan bana..

-olm sen niye bu kızlarla falan hiç takılmıyon lan? ibne misin haha.
-ne bileyim abi aramıyorum ben ya.
-iyi hadi bakem...

içses: işte bakış açın bu kadar sığ. geri zekalı dediği lafa bak ya. sanki zorunluymuşum gibi. sanki kız arkadaşım olmalıymış gibi. yok abi olsun da istemiyorum var mı amına koyayım? dünyada çok haksızlık var tamam mı? dünya bambaşka bir yer ve bu dünya sikişten sokuştan ibaret değil. ne senin gibi gerizekalıları ne de yalın hayranı aptal kızları istemiyorum çevremde, ben böyle mutluyum. tamam mı?

gerçek: bi kızla konuşacak cesareti bile yok. kendi yalanlarına inanmaya başladığından beri, dünyayı bir başka görüyor...

-ya üff sen yaşar mı dinliyorsun cidden? ne anlatıyo şimdi bu şarkı? saçmalık ya. "ben çok sevdim o beni sevmedi vs." aşın abi aşın bunları yaaaa. müziken anladığın bu mu senin?

liseye giden güzel kardeşimizin tripleri.

-ben dünya ve o'nun sorunlarıyla ilgiliyim, sen bi bok bilmiyorsun o yüzden çeneni kapat ve sus

sorunu çözmek için önce sorunun varlığını kabul etmek gerekir. sorun "yok" olarak görülürse bir adım atılamaz. türk rapçilerin entelektüel olmaması gibi sorun var mıdır? bence vardır. sence olmayabilir, ancak bence vardır. ve ben bu konudaki düşüncelerimi dile getirdim.
benim kitap yazar gibi uzatıp uzatmamın konuyla ne ilgisi var onu anlamadım ayrıca. kültürlenmek istiyorsan kitap oku demiş arkadaş ehauheaurehaeuah. ne tarz kitaplar önerirsiniz efendim? kafka? bukowski? nietzche? limitin nedir? söyle ona göre kitap okuyarak çıkayım karşına.
kültürlenmekten bahsetmiyorum, kendini geliştirmekten, bir şeyler öğrenmekten bahsediyorum. bazı kafalar öğrenmenin sadece kitaptan olduğunu sanıyor. bu mantık yıllarca oğluna "oku oğlum oku" der. başka da bir bok demez. ne okuduğunu önemsizdir çünkü.
insan kahvedeki adamdan da bir şey öğrenir, burada kitap okumak ve entel pozuna bürünmekten bahsetmiyorum. bir duruştan bahsediyorum. bana bir şeyler katacak, beni düşünmeye sevk edecek işlerden bahsediyorum. ben maradona'dan bahsediyorum, sen bana pele daha iyiydi diyorsun.
rapçilerden bilgin olmalarını beklemiyorum bilakis entelektüel olmalarını bekliyorum. entelektüel olmak, kitap okumak değildir. entelektüelin tanım skalası geniştir.
yaşadığın toplumun yapısını özümsemek, eğitim, sanat, bilim gibi konuların algılanması ve bunları yansıtmaktır entelektüel olmak. zıt görüşleri buluşturabilmek, ve adı konulmamış duyguları cümleye dökmek entelektüel yapar bir insanı. anlatamayan, kendini anlatamayan, ifade edemeyen insanlardan bahsetmiyorum. bana bir şey öğretenlerden bahsediyorum. ve bir müzikten ben hiçbir şey öğrenmiyorsam, bana hiçbir şey hissettirmiyorsa, dinlemem. bu kadar basit.
rapçilerden entelektüel olmalarını bekleyemezmişiz. ne bekleyecez ben onu anlamadım. flow dinleyecekmişim, kafiye beat dinleyecekmişim. indigo'nun, kayra'nın o tekdüze flowunu mu dinleyeyim? yoksa hep aynı snare'leri kullanan beeaaatmaker'ları mı dinleyeyim? ne var olm şu türkçe rapte aktif piyasada beni cezbedecek şu an? hadi entelektüellik de bekleyemelim. ama onlar sizden bilinçli olmanızı bekliyorlar. onu ne yapacağız? o orospu çocukları yaralı stayla dinleyeni eleştiriyorlar, pop dinleyene laf atıyorlar da ben onlara yaptığınız iş bir sikime benzesin dediğim zaman neden kötü oluyorum?
hoş benzesin benzemesin sikimde değil, çok şükür dinleyecek çok müziğim var. ama ondan sonra ağlamasınlar "dinleyici çok bilinçsiz yaaa" diye.

http://web.archive.org/web/20121116013114/http://www.hipografi.com.tr/?e=haber&id=61

sahibinden(her kimse) 2012 rüzgarları eşliğinde, 2004 model rap.
denk geldim bu albüme. tamamiyle denk geldim.
buram buram undergrond kokan, komplekslerinden, yalanlarından arınmış iç gıcıklayıcı iki ses.
mikrofon patlakları, kötü miksler belki ama. bence baş tacı edilmesi gereken bir emek var.
kim yaptı kim etti bilmiyorum, ama çok başarılı verse'ler var. flow vs. uzun uzun incelersek yazarsak, teknik olarak birçok şey söyleyebiliriz ama ben manevi yönüne bakarım. hep de böyle yaptım. yoksa cam gibi seslerden çok boktan işler dinledik.
bu albüm tek başına özetlemek gerekirse : his.
belki çok fazla vakit harcanmamış ama hissedilerek yazılmış, hevesle okunmuş, istekle upload edilmiş. ve bazı sözler gerçekten düşündürücü...
benim için doğudan bir esinti olarak kalacak bu albüm. buraya da bir ayraç koymuş olayım...

///mezarlarına tükürdüm, gürültülü bir öykü bu///

bu gerçeğe bir antitez olarak sunulan mc'lerden da poet'in

"wikileaks'ten sızar koku araştırıp soruşturun"

diye bir sözü vardır.

-şu wikileaks'ten burnuma pis kokular geliyor kanka.
-ee napalım?
-araştırıp soruşturun.

atomu parçalıyo fizik biz izliyoz dizi. şimdi dizi de mi izlemeyelim abi? yaa hiçbiri değil, bak bu poza bürünmeleri deli ediyor bir de beni. iş olsun diye yazıyor adamlar. ben de deliriyorum böyle görünce. böyle muallak. ulan söylesem eleştirilir miyim? bi yanlış olur mu? e hiç yazmasam protest tavrıma yakışmaz. en iyisi şey diyim işte. atomu parçalıyo fizik sen izliyon dizi. hah güzel bu etliye sütlüye karışmıyor. iyi söz. yapıcaksan saian gibi yap. ya da sansar mesela, adam içinden geldiği gibi yazıyor. kasıntı bir tavrı yok. iyi yapmaya çalıştığını yapıyor... bir kaygı gütmüyor. bu haliyle benim kişisel gelişimime katkıda bulunuyor. çünkü tavırlarını "sakin ve rahat" buluyorum. bu sakinlik beni bir sansar dinleyicisi yapıyor mesela.

Artık türkçe rap dinlemememdeki gerçenk. Entel ve entelektüel bambaşka şeylerdir, önce burda anlaşalım. Ben de biliyorum rapin sokak kütürü olduğunu ama bir insanın sokakta yaşaması onun bu sınıfa girmesine engel değildir. Onun için entel lafını görüp de inci sözlük jargonuyla, ekşi sözlük eleştirmeye kalkan ergen bebeler gibi “adam entell yea” eleştiri oklarını hazırlamadan önce biraz dikkatli olmak lazım. Maazallah sonra o oklar döner dolaşır götüne girer.

ilber ortaylı hocam(kendisi hocam olur:)) entelektüelin “insanları anlamaya çalışan, iyi gözlem yapabilen, başkasının hiç merak etmeyeceği şeylere merak duyarak, onlara boyut kazandıran, sorular sorabilen orijinal kişi) olarak tanımını yapmıştı bir zamanlar.
Tabii tüm bu tanıma uyabilen bir kişi ellerinden öpülesi bir kişidir lakin, ben türkçe rap icracılarının hiçbirini bu seviyede görmüyorum. Geçtim bu seviyeyi ortamda bu şekilde en ufak bir hava da sezemiyorum. Bu havayı da geçtim türkçe rapi icracıları bildiğin, üslup bilmez, sığır ve bilmediği konularda konuşmayı çok seven tipler. Anlamadıkları konu şu, senin 1000, 2000 dinleyicinin olması senin kendini geliştirmene engel değil. Bizimkiler birazcık kitle oluşturdukları takdirde kendilerini kral sanıyor ve ne söyleseler dinleneceklerini düşünüyorlar. lan yarrağım maks. 25 yaşındasın, tribini pozunu sikeyim. dünyanın sırrını çözüyorlar bu genç yaşlarında. bak maho b 'ye bak lan. maho b evlendi ya lan. çocuğu var. allah bağışlasın. anladın di mi? öyle işte : )

Açıkçası anlamsız betimlemelerle gelen kafiyelerden bıktım. Söz oyunu kelime oyunu yapacağım diye, saçmalayan mc’lerden bıktım. Double ryhme yapacağım ayaklarına birbirine benzeyen kelimeleri art arda sıralayanlardan bıktım.
insan müziği kendini geliştirmek için dinliyor. Ruhunu dinlendirmek için… zaten internetin, mp3’lerin çıkması müzik dinlemek denen aktiviteyi sikti attı. Ben eskiden walkman’de müzik dinlerdim abi. Yeri olur, zamanı olurdu. Radyoda şarkı bekler sevinirdim, televizyonda müzik kanallarını izlerdim. Düşünürdüm. Halıdaki desenleri incelerdim. Şimdi öyle değil, açıp winamp’a 10.000 şarkı atıyorsun arkada ses yapıyor. Anasını sikeyim bu düzende çalan şarkıların. Zaten şarkılar bir sikime benzemiyor, bari 1-2 cümle duyayım beni esir alacak da dinlemeye başlayayım… yok? Nerde? Yok amına koyayım. Yemin ediyorum zamanın o kötü rapleri daha çok düşündürüyordu beni. Belki onlar da bir bok anlatmıyorlardı ama en azından bütün rezilliklerini, bütün dünya görüşü abukluklarını görmüyorduk sağda solda. Sistem anasını sikti, birkaç efsane yaşamaya devam ediyor, onlar da piyasanın bokluğundan bıraktı, üretmiyor artık pek.

Tüm bu etkenlere rağmen hala çok iyi şarkılar çıkabiliyor yabancı piyasadan… ama bizimkilere bakıyorum da insan biraz dinleyicisine saygı duyar. Bir şeyler öğretir. Anasını sikeyim yaptığınız işlerin. Hiçbiri bir boka benzemiyor.

komik deilmiş.

(bkz: komutana sniper gotunden)

: )

(bkz: yeni nesil rapçilerin kendilerini nimet sayması) ekolunden bi arkadaş...
rapçi olmadığını biliyoruz da şimdi mt için dediklerini okudum zamanında burak nickiyle hhl'de yaptığı yorumları hatırlamasam net inanıcam : )
ego böyle bişi işte...
şu adamlardaki artisliğin 1000'de birini ilk nesil rapçilerde görmedim ben. çok yazık ya...

evet bu arkadaş eskilerden... iyi bilirim.
parçaya gelince bir şeyler anlatılmaya çalışılmış sonuçta.
arkadaşın kültürü, tarih bilgisi, olaylara bakışı vs. beni her ne kadar ilgilendirmese de, parça tam manasıyla komik.
2012 yılında yine güldüm mü? evet çok güldüm.
ama olay şu en azından içinden kalbinden gelerek bir şeyler anlatmaya çalışmış. keşke herkesin ilk kaydı böyle olsa. millet ilk kaydında genellikle ana sikmekle meşgul...

sagopa kajmer'in en büyük hayranı , (bkz: #96864851)

ibretliktir... iq beyanıdır...
iq'm 3 haneli sayılara geçemedi demenin alternatif yoludur.
hahaha adamın power fm'de kopkop yaptığını biliyorsun, yayınlarını takip ediyorsun, tee ebesinin amındaki konseri hakkında yaptığı yorumun bir kopyasını elinde tutuyorsun, onu sikik bir forumdan bulup üşenmeden sage francis'e gönderiyorsun. ve sage francis'in türkiye'ye geleceğini öğrenip "oo no mannn don't comee" diye yorumlar yapıyorsun, üzerine sagopa ve dinleyici kitlesi hakkında ileri geri konuşuyorsun ama

ben cool ' um mesajı vermek adına ,

"nefret edecek kadar önemsemiyorum" diyorsun... uuu beybi. esasında sen diyorsun ki benim beynim jelibon kıvamında beyler, gözünüzü seveyim üstüme gelmeyin.

hahahaha. ezikliğin, acizliğin, komikliğin bu kadarı lan. insan kendine bu kadar yalan söylememeli... ne demiştik? (bkz: türk hip hop kültürüne özgü karaktersizlik)

anlatmaktan usanmayacağım bir karaktersizlik çeşidi.

ya beyler insan çok garip bir varlık değil mi... ne kadar aşağılık, ne kadar kompleksli ne kadar acınası bir varlık.
ne kadar orospu çocuğuyuz lan biz insan ırkı olarak... var mı bizden daha orrospu çocuğu bir tür? geldi mi? gelecek mi?

insanoğlu bu kadar nankör olabilmişken bir de türk hip hop kültürüne ait bir karaktersizlik tanımı var bu dünyada. bence olmalı...

düşünceleri, fikirleri, yapılanları, anlatılanları bile içeriğine değil söyleyen kişiye göre yorumluyoruz bu amına kodumun camiasında.

ulaşıncaya kadar çabalayıp, bizden önce biri hedefe ulaşınca bok atmaktan hiç geri kalmıyoruz.
beğenmediğimiz sevmediğimiz bir adama sırf bok atmak olsun diye fake nicklerle sitelere üye olup, ibnelik olsun diye karşıt yorumlar yapıyoruz. çünkü birine rapi bıraktırabilsek ne mutlu bize...

albüm mü çıkarcaz, illa bir torpil arıyoruz, konser mi olucak illa birinin arkasına yamanmak istiyoruz. daha birey olduğumuzun farkında bile değiliz...

anayı kutsal görüp şarkılar yapıyoruz ama başkalarının anasını sikmek için yer arıyoruz.

haksızlık yapanı, doğruyu yapmayanı, gönlü başka ağzı başka söyleyenleri sırf "bizim tanıdık abi şimdi ters bişi söylemeyelim ayıp olmasın" diye destekliyoruz...

çalışmak yerine elde etmek yerine, çabalamak, dirseklerini çürütmek yerine parası olana, veyahut bir yerlere gelebilmiş olana bok atıyoruz, hiç düşünmüyoruz biri bir yere geldi ama nasıl geldi, hangi yollardan geçerek geldi. bunları düşünmek adetimiz değil, küfür etmek ise marifetimiz.

sonra bir şekilde ibre tersine dönüyor güç elimize geçiyor. hiçbir şey değişmiyor. bu kez de başka şeylere ağlıyoruz, her zaman bir sebep buluyoruz. hep bir sebebimiz oluyor..

değer veriyoruz diyoruz, kaliteli işlere, emek kokan işlere ama oysa kendi işimizden başka, kendi dostumuzdan başka kimsenin yaptığı hiçbir iş sikimizde değil. aslında biz yaptığımız her şeyi arkadaş çevremiz için yapıyoruz. bizi dinleyen de onlar, öven de onlar.

mc'si b-boy'u graffiticisi, hepimiz idealistiz esasında, bir şeyler yapmak, bir yerlere ulaşmak istiyoruz. açık görüşlü -open minded- adamlar olmakla övünüyoruz ama, inancına, fikrine, ideolojine karşı insanlarla tanıştığında arkasından götveren diye konuşuyoruz. bu insanları anlamaya çalışmıyoruz, tanıma ihtiyacı bile hissetmiyoruz... ama sözde çok saygılıyız...

ve biz hiç düşünmeyiz ulan insanlar gerçekten seçimlerini duruşları için yapıyor olamazlar mı, ulan bu insanların bir amacı var oluyor olamaz mı diye... biz salak der geçeriz... eheheh hayalperest salak işte...

tartışmalarımızda, fikirlerimizde hatalı olabileceğimizi hiç kabul etmeyiz mesela. her zaman bir şekilde haklıyızdır. baktın bir yerlerde hata yaptık, işi taşağa vururuz ya da kaçıp gideriz. hiç demeyiz ki ben öyle bilmiyordum, bu burada böyle ibreti alem olarak dursun diye.. düşünmeyiz bunu, beynimiz buna değil, hep övülmeye, hep doğruyu söylemiş olmayı dilemeye fokuslanmıştır çünkü...

çok kalender kalbe sahibiz biz türk hiphop kültürünün parçaları olarak... insanlara hiç güvenemeyiz. tedirginiz. paranoyak hallerimiz var. biri bize bir şey dediğinde, lan acaba laf mı sokuyor, lan acaba bir şeyler mi dedi benim hakkımda diye uzun uzun düşünürüz... ya da düşünürüz "hmm kesin bi amacı var, kesin... " kitabımızda karşılıksız diye bir şey yoktur.

evet bizi tanıdınız. biz türk hiphop kültürünün parçalarıyız...

a'dan z'ye göt oğlanıyız. karaktersiziz.

ilkokultan beri tanıdığın, evine gelip aynı çorbaya kaşık daldırdığın adamla küstükten sonra, alakasız bir konuda annenin hala o arkadaşından "oğlum" diye bahsetmesini kaldıramayıp, anamıza atar yapan adamlarız...

anlayacağın yani biz baya bi hastalıklıyız...

kimsenin göremediği gerçek. şimdi de sagopa'yla konsere çıkacakmış. hah tam oldu işte. 2 arabeskçi birbirini bulmuş.
gidin tabii konsere siz. arabesk rapçileri dinleyin. gerçek hiphop old skool'da atıyor haberiniz yok sizin !!!

(bkz: afs yle amerika ya gitmiş çakma dj den saltolar)

(bkz: afs yle amerika ya gitmiş çakma dj den saltolar)

dinleyicilerini hayrete düşüren mükemmel saltolar...
heheheh dj artzzzzzzz
çakma philadelphia'lı : )
ne adamlar var dünyada ya...
amina koyim bu kadar gururuna dokunduysa bu olay topla getir 5 tane yakin arkadasini, bu adamin 100 tane dinleyeni yok mu? sirf eksi sozluk'te bile 23 yorum var hakkinda. 100 dinleyeni olsa (istanbul içi, gelebilecek), her biri yaninda 2-3tane arkadasini getirse 250 kisi falan yapar. imkansiz mi? degil.
la olm sen dj artz'sin lan. tamam seni kim dj yapti nasıl oldun hala anlam veremesek de yani sonucta dj artz diye bi gercek var rapimizde.
nasil kudurmus adam ya : ) oo please don't come, please you know whatt vinnie paz has been in turkey in bla bla bla
yaaa bi siktir git cocugum... as artik kendini, algila gercekleri, algila. o vinnie paz kaosu sagopanin sucu degildi, senin wudoo abin de ordaydi mesela : ) beraber el salliyoduk hehehehe. o niye onune gecemedi bu durumun? bi yazisina bakardi hiphoplife'ta.

kaldiramadiginiz esas sey su, deli gibi taptiginiz adam gitti sagopa kajmer'e "hey sagopa !" diye msj atti : )
simdi kafanizi duvarlara vurabilirsiniz.
la zaten sage rap mi yapiyo allasen yaaaa, aglak aglak nakaratlari falan var, bakin sea leon'u dinleyin ne demek istedigimi anlicaksiniz : )))
hahahaha iste ben buna guluyorum beyler,
allah askina siz de gulun.

sanılanın aksine sagonun değil, cezanın iddiasıdır. med cezir'in kapağında ceza teşekkür kısmında, "dünyanın en iyi prodüktörlerinden mic check'e... " diye yazmıştır. bu sebepten ötürüdür ki sagopa kendisine gönderme yapmaktadır, "dünyanın en iyi prodüktörlerinden mic check selam eder, geçmişine küfreden tarih acımasızdır kolay siler... " diyerekten

lan amına koyim hiçbiriniz med cezir'i almamışsınız. ne ibne adamlarsınız. uğraştırıyonuz adamı.

sikimi yesinler

abartilacak bi olay degil bi iki dallama belli ki telefon sakasi yapmis... bunu buyutup facebook'a yazmak gereksiz safliktir. mozz da cok temiz saf bi kardesimizdir.

kabiz olmalarindan oturudur... uretme kabizi

yaralı style

1. dünyanın en iyi rapçisidir aksini iddia eden orospu çocuğudur. (legal)

2. bazı orospu çocuklarınının dünyanın en iyi rapçisi sandığı elemandır. (legal)

yaralı style

1. arabeskçi (legal)

2. bombacı (legal)

3. sikimin antenidir. (hatalı, şahsa direk küfür içeriyor)

bir albüm ismi değildir

uzun oldu bu kez biraz ama, okumak isteyenler çok sevdğim bir şarkı olan wind of change'i dinleyerek sonunu getirebilirler en azından ıslıkla çok güzel çalınıyor dinleyin lan kulaklarınız sikildi joker falan dinlemekten : )
http://web.archive.org/web/20121116013114/http://www.youtube.com/watch?v=orZTSnEB5Cw

düşündüm de aslında fanatik dinleyicileridir...

bilinç bilinç derler insanların kafasını sikerler.
bilinçli rap şovalyeciliği yapan bebelerin kavgaları x sikmiş .d 'den öteye gidemez
ne tartışabilirler ne de var olan bir fikri geliştirebilirler
onlara göre rap kalıplarından çıkmaması gereken bir oyun hamurudur.
mc istediği kadar yetenekli olsun, o hamura farklı bir şekil verdiği tarumar edilecektir.
bu fanatik dinleyiciler, bu rapi tekeline almış olan insanlar komplekslidir. çünkü karşılarına müzikten bahsedebilecek kalitede insanlar çıkmamıştır. bu da zamanla dinleyenin içine kapanması ve diğer müzik türlerini küçümseme yoluna gitmesine sebebiyet vermiştir.
tamam kabulum herkes saygı görmek ister... herkes farklı olduğunu bir şekilde ispat etme yarışına girer. herkes ilgi çekmek ister.
bunların hiçbiri ayıp da değildir günah değildir. ama bunu yapmanın yolu insanların yaptığı rape bok atmak değil. rapi değil, kendimizi kurtarmamız gerek ki bu çıkmazdan sıyrılabilelim.
senin karşına rap dinliyorum dediğinde "yaralı style falan mı, rap hmm iyimiş" diyen bir insan çıkıyorsa ben karşındakini sorgulamam güzel kardeşim.
seni sorgularım. senin ne işin var o amına kodumun adamının yanında?
sen neden kendine bu soruyu sormuyorsun da gidip suçu yaralı style'da buluyorsun?
sen müzik bilgin ve kalitenden eminsen, zaten bu söylenenlere gülüp geçersin. peki neden suçu yaralı style'da buluyorsun? neden?

adamın kime ne zararı var? kendi kendini eğlendiriyor o da arkadaşlarıyla kendi derdinde. peki sen neyin derdindesin?
saygınlığının peşindesin... herkes gibi. peki neden sen? neden rapi sürekli kalıba sığdırmaya çalışıyorsun? çünkü senin istediğin gibi olmayınca seni utandırıyor. beni utandırmıyor kardeşim, rapin en boktan haliyle dalga geçebilecek adam önce gelip benim arşivimi görsün ondan sonra beni yargılasın. kimse kusura bakmasın, birinin müzik zevkine dil uzatabileceksen o kişiyle karşılıklı müzik konuşabileceksin.
valla sen eğer saygınlığının peşindeysen, dinlediğin müziğin kaliteli olduğunu iddia ediyorsan, kendinden de emin olmalısın. o halde gülüp geçebilmelisin, işte gülüp geçemediğin her an kompleksinin dozajı artıyor, kompleksinin dozajı her arttığında insanlara bir şeyler ispat etme çaban artıyor bu da arttığı sürece itici oluyorsun. çünkü bu noktada ince bir çizgiye dönüyor hayat, rap ve diğerleri... bunu yaptığın an yarrağı yiyorsun çünkü rapin tarihi bile yok. 30 sene önce yoktu bu müzik.

kuyuya inmek istiyorsan diğer müzikler senin müziğini o kuyuda boğuyor be kardeşim. kimseye hava atamazsın.
ve sana bişi söliyim mi ne dallamalar kendi çaplarında Blues yapıyor ve öyle böyle de dinlenmiyor.
peki ben neden göremiyorum blues'un bir yerde rock'ın atası olmasından gocunan insanları?
çünkü insanlar kompleksleriyle yaşamıyor,
daha önce dediğim gibi rap müzik yaş olarak düşük bir kitle tarafından dinleniyor, problemi de bu yaratıyor bu insanlar kendilerini ispatlama derdine düşüyor, öyle ki rock müzik müzik değil gibi abeslikte sözler yazabiliyorlar (bkz: rapertuar) neyse bu önemli değil sansar bunu 15 yaşında yaptı
ama sen 18 yaşında hala rap müziğin ilk günkü gibi durduğunu mu sanıyorsun? nereden evrildi bu müzik bir düşün? eğer özgürlüğü temsil edecekse blues bize yeter kardeşim. o zaman rap hiç doğmazdı...

ege çubukçu vardı 2004 yıllarında sanırım, önüne gelen giydirdi bu zavallı adama.
tek derdi, eğlenceli birkaç şarkı yapmak ve rapi kendi sevdiği şekilde icra etmekti.
ne oldu?
bir sürü çapsız, bir sürü çocuk, bir sürü bebe hatta bir sürü kıyak mc işi gücü bıraktı adama diss attı.
bir sürü amele de tuttu ege'ye küfür etti, her yerde aşağıladı vs...
ne oldu peki?
kim kazandı bugün? ege'ye bir şey oldu mu? keşke ege gitmeseydi de bugün rap yaptığını iddia eden bu kendini müzik gurusu sanan amına kodumun bebeleri çıkmasaydı piyasaya.
ege çubukçu'nun tek derdi eğlenmekti, rap yapmaktı, kendi sevdiği şekilde...
ve onun da sevenleri vardı, onun yaptığını dinlemek isteyen bi kitlesi vardı.
peki o'na diss atan adamların amacı neydi?
kompleksli bünyelerini rahatlatmaktı.
sen de buna çanak tuttun.
o gün ege çubukçu'ya küfredenler diyar pala'yla feat attılar. o gün ege çubukçu'ya dil uzatanlar, bu gecenin sonu kürtaj dediler zamanında underground'da kim var diye düşünürken,

dün ege'ydi bugün bir başkası...
isimler değişiyor,
kazanan olmuyor...
aksine hep kaybediyor bir şeyler ve birileri.
aksine hep kaybediyor siz küfrettikçe bizim sevdamız...
keşke deneyebilseniz, küfretmek yerine, anlatmayı deneseniz belki değişecek bir şeyler...
ama emin değilim,
belki...

amerika'da bu durumun siklenmediğini bilmek için mos def'le ve dmx'le konuşulması gerektiğini sanıyor sanırım bu adam.

eğer rap müziğin saygı görmemesini hazmedemiyorsan şuna bir bak; (bkz: #73871628)

bir de türkçe rapi asıl siken etmen bambaşkadır. ne asi'nin ne de yaralı styla'nın en ufak bir günahı yoktur...

insanların rap yapmak istemesini dert eden adam bir yerde faşisttir. elinde imkan olsa kendi sevmediği her şeyi yok edecek kadar hırslanmış ve bir şeyleri sahiplenmiştir. çünkü (bkz: iyi ve kötü rapi ayırt edemeyen adam) 'ları çok fazla takmaktadır.
gerçi kendisinin iyi ve kötü rapi ayırt edebildiğini düşünmek ise, düşüncelerimin en optimum halidir.

(bkz: insanların rap yapmak istemesini dert eden adam) ' ın çok sinirlendiği bi kardeşimizdir.

diyorlar ki,

""senin gibi dinleyiciler yüzünden bu duruma geldik, senin gibiler olsun varsın o da yapsın dedikçe piyasada bok gibi işler çoğaldı... ve ekliyor; "yapmasınlar kardeşim, herkes rap yap-ma-sınnnn , yap-maaa-sınnnnn"""

ben diyorum ki piyasanın çöplük olması neden bu kadar sikinde? sen misin oğlum bu rap piyasasının meşale taşıyanı? hadi onu geçtim, şu an amerika'da da rapte inanılmaz bir çöplük var. tıpkı her ülkede olduğu gibi. tıpkı michael jackson çıkarmış amarika'nın yıllar sonra justin bieber çıkarması gibi... siz yoksa onların her rapçisini mükemmel mi sanıyorsunuz? gayet de wack olanlar var, gayet de boktan mc'ler var. lakin sen bilmiyorsun. çünkü sesleri çıkmıyor, çünkü kendi hallerinde takılıyorlar... çünkü adamları sikleyen yok. hatta adamların dinleyenleri de siklenmiyor ki.

sebebi de (bkz: iyi ve kötü rapi ayırt edemeyen adam) ' ı kimsenin siklememesi...

arkadaş gelmiş demiş ki, "kardeşşş rapi yanlış tanıyorlarrr dj akman'ı rap sanıyorlarrrr"

eğer bir insan dj akman'ı rap sanıyorsa, en azından rapi ondan ibaret sanıyorsa , onun ben amnına koyayım. o zat-ı ali'yi sen neden bu kadar umursuyorsun? seni neden bu kadar sinirlendiriyor?

dur tahmin edeyim, 16 yaşındasın ve çevrendekilerine rapten bahsedince "yeaah yooo geldim aldım verdim yeahh" tepkileri alıyorsun? "ovv yeaah mannn" diye dalga geçmeye çalışan embesillerle muhattap oluyorsun?

iyi de sebep ne birader?

adam zaten yapıyor maymunluğunu dalga geçmeye çalışırken, sen de gül geç.

iyi ve kötü rapi ayırt edemeyen adam zerre siklenmemesi gereken, gülünüp geçilesi bir adamdır. dolayısıyla rapi dj akman'dan ibaret sanan biri varsa bu onun problemidir. eğer bu eş zamanlı olarak senin de problemin oluyorsa,

1, hava atmak için
2, saygı görmek için
3, farklı olmak için

rap dinliyorsun demektir... rapi rap için dinlemediğin ve bir müzik türü olarak görmediğin için ağlayıp zırlıyorsun. şimdi sakın bana "hayır ben insanların rapi düzgün tanımaları için bu adamları eleştiriyorum" yalanına başvurma. sen rapi insanlara başkalarını yererek değil, kendi sevdiklerini paylaşarak tanıtacaksın. diğer türlüsü, ergenliktir, saflıktır, mallıktır...

http://web.archive.org/web/20121116013114/http://www.youtube.com/watch?v=E9Ilz8qAyEc

Journey to Anywhere ' ini bi başka sevdiğim..

amacı

ne hiphop'ı eleştirmektir..
ne de hiphop'ı geliştirmektir.

sanırım bazıları bunu idrak edemediği için her yazardan hiphop'ı geliştirmesini bekliyorlar.
doğrusu cidden takınacağım tavrı da şaşıyorum, gülsem mi ağlasam mı sinirlesem mi...
adam gelmiş benim yorumumun altına ciddi ciddi "kardeşş böyle mi geliştireceksin hiphopı kardeşşş" yazıyor...
iyi de yazmakla hiphop gelişse sabaha kadar yazayım. hiphop öyle mi gelişecek? hiphop dinleyicisinin kendini kaliteli hissetmeye başladığı zaman gelişecek. ne yazmakla ne de çizmekle.
bu ne demek? eskiden suikast.de, raphaber, raportaj gibi siteler vardı... bu sitelerin birincil amacı hiphop müziği servis etmekti. bu sitelerde aynı zamanda hiphop'a dair yazılar yazılır ve paylaşılırdı. özellikle yurtdışında çıkan albümlere ulaşmak isteyen dinleyici için güzel referanslar vardı. bu referansların içinde bugünün sevilen mc'leri de vardır. bu referansları bize veren kişilerin arasında da bugünün sevilen türkçe rapçileri vardır.
daha sonra internetin hızla gelişimiyle beraber rapçiler hiphop sitelerini bir araç olarak kullanmaktan vazgeçti. çünkü kendi kitlelerine zaten facebook, twitter ve kendi resmi siteleri gibi kanallardan ulaşabiliyorlardı. bu da bu tarz sitelerin önünü kesti ve hiphop siteleri de kendi yollarını bulmaya çalıştılar. paralı albümleri tanıtarak, tekelcilik yaparak vs...
daha sonra ise yeraltıoperasyonu sözlük kuruldu... buradaki yazarlar hiphop'ı eleştir hiphop'ı geliştir temasıyla yola çıktı ama ben kendi adıma daha çok kendi düşündüğüm şeyleri, yazdım. tıpkı herkes gibi... bu sitede ciddi albüm eleştirileri de yapıldı ciddi albümler tanıtıldı fakat sözlük formatı bunlardan daha çok anlık olaylara verilebilecek tepkiyi ve güncel olayları ölçebilecek bir portaldı. bu sebeple hiphop'ı eleştir hiphop'ı geliştir mottosu çok da tutmadı. en azından tutan kısmı kıyıda köşede kalmıştır. genel olarak güncel bir portaldır.
sözlük yazarları daha çok kendilerini ifade edebilme şansını buldukları için burada yazıyorlar. nickaltına gelen her iyi entry gururunu okşuyor, takip edildiğini bilmek sana bir haz veriyor ve yazdıkça yazıyorsun... kimi de ilgi çekmek için yazıyor, kimi de provake amaçlı.
sonuç olarak yazarların genelde birincil amaç kendi egolarını tatmin etmekten öteye gidemiyor. ama bu ego mastürbasyonu değil çünkü bunu yaparken hiçbirimiz bir sike yaramayan adamlar olarak yapmıyoruz. hepimizin bir kimliği var, kimimiz gerçekten işinde gücünde, kimimiz yaşında başında, kimimiz türkiye'de derece yapacak öğrenci, kimimiz de gelecekte iyi bir rapçi olacak...
bahsettiğim ego, "egonu tatmin et mastürbasyon yap yeaa" diye ergen kafasıyla diss atılacak bir ego değil. masumane bir ego. çünkü hiçbirimizin buradan hiçbir maddi kazancı yok. yöneticileri bilemem ki onlar da domain falan yollarını ancak buluyorlardır diye düşünüyorum. daha emekleyen bir çocuk bu site. en azından şu aşamada.

üstelik bunları yaparken de hiphop'tan ve rapten bahsediyoruz. bu işi yapan mc'lerin, dj'lerin, writer'ların adı beliriyor sol frame'de orada bunlar belirdikçe göz aşinalığı oluyor, yapılan her yeni iş bizi aha bu adam da kim demeye itiyor, asla tanıyamacağımız adamları tek söylemiyle tanıyabiliyoruz... ömrüm boyunca mesela siksen dinlemezdim bazı şarkıları sanırım ama şimdi kim kimle dissleşmiş onları bile biliyorum. bu site sayesinde oldu. o senin dil uzattığın arkadaşlar sayesinde oldu.

bak birader senin için bundan daha kral bir reklam yok. bunun sana faydası yok deme. büyük faydası var. merak ediyorsun, sana ilgi duyulmayı sunuyoruz, sana konuşulan adam olma şerefini veriyoruz. senin o sikik şarkılarına rağmen, ergen müziğine rağmen birileri senin hareketlerini sikleyip sana cevap yazıyor... söyle bana bu gururunu okşamıyor mu? hele bir de güzel bir yorumsa offf... yeni bir albümün çıktığında en az ilk 10 yorum destek çıkmaktan bahsediyor, sahne alacağın yerler yazılıyor, gelip altına belki 10 kişi boktan diyor ama 20 kişi gizli gizli konserinde el kaldırıyor belki...

buradaki yazarlar zaman zaman işin felsefesinden zaman zaman gerekliliğinden zaman zaman gereksizliğinden bahsediyor. şunu anla burada sapına kadar özgürüz, kendi fikirlerimiz var çatır çatır yazıyoruz lan ötesi yok bunun.
bu da bazı emssiii'lere koyuyor. çünkü onlar istiyorlar ki hiphop'ı eleştir hiphop'ı geliştir temanla aslında var olana bir sik katma. en olumsuz eleştirin bile %51 olumlu olsun. çünkü maksat geliştirmek, geliştirmek de yapıcı oluyor ya ondan. hayır benim geliştirme anlayışım işe yaramazın kesilip atılması. diğerinin ki sulanması... bu yüzden burada görüş ayrılıkları var

ve işte bu yüzden,

o güzel rüyanızdan sizi uyandıran sözlüktür yeraltıoperasyonu sözlük...
sizin yıllarca hakkını yediğiniz adamlara hakkını tek tek teslim eden sözlüktür yeraltıoperasyonu sözlük...
sizin binlerce yalakanızla krallık tasladığınız alemlerde, hepinizi soytarı yapan adamların sözlüğüdür yeraltıoperasyonu sözlük

kim ne derse desin benim için yo sözlük'ün amacı budur. ama merak etme ben bunları yaparken hiçbir sikim kazanmıyorum, vaktimden çalıyorum, hatta bir şey yazarken öncesinde araştırma yapıyorum, dinlediklerimi paylaşıyorum. buradaki yazarların hiçbirinin cidden hiçbir kazancı olmuyor takdir edilmekten başka. isimsiz yazarlar, kimliği belirsiz insanlar.

sadece birilerine bir şey anlatabilmek istiyor... peki ya sen? sen senin ismini bu dinleyici gündemde tuttuğu sürece neler kazanıyorsun?

onun için

bu sözlüğün var oluş amacı sen değilsin emsi kardeş. benim...

bu site senin egolarını pohpohlamak için değil, benim için var.

3-5 amdırgıram emsi ve bikaç tane de yeraltıoperasyonu sözlükçüsüdür...
bu kişilere göre sadece belirli şeyler tartışılabilir ve bunun dışına çıkılamaz.
amına koyim, bak adamlar dünya yuvarlak mı düz mü onu tartışıyolar http://web.archive.org/web/20121116013114/http://youtu.be/kjjYXOIHCaY
bak notunu verebiliyo musun?
o zaman açılan başlıkların da notunu ver.
dünyada embesil, sığır, götoğlanı, orrrrospu çocuğu, delikanlı, iyi, kötü insanlar var...
notlarını verebiliyorsan bu insanlarla aynı yerde yazmaktan gocunmana gerek yok.
çünkü yeri geliyor bu insanlarla aynı ortamda sike sike bulunabiliyorsun, diyemezsin ki birader ne saçma şey konuşuyorsun sen yaa diyemezsin.
zaman zaman he he deyip geçiyorsun, hoşuna gitmedi mi? he he de geç amk.
sen bunu bile yapamıyorken neyi geliştirebilirsin ki?

günün birinde yeterli ilgiyi göremediği plak şirketlerine de bok atacaktır.
günün birinde parti kurarsa yeterli oyu toplayamadığı takdirde gibi halka atacaktır.

lakin kendisi bokun dibinde debelenen sinekten farklı değildir, bunu anlayamayacaktır anlaması da mümkün değildir.
bir de destekçileri türemiş bu bok atma üstadı olan mc'nin...
deniyor ki,
kardeş eleştiride hakaret yok bişi yok...
ee biz var demiyoruz ki. eleştiride bok atma var. sen tutup da insanların düzinelerce yorum yazdığı siteden tek bir başlığı çekip "eheheh güldürmeyin beni siz mi geliştireceksiniz rapi dersen"
komutanın sniper'ını götünden yersin.

geçmişini, geleceğini, kim olduğunu siklemem. çünkü sen bizim kim olduğumuzu kim olduğumuzu siklemiyor 1000 populasyonlu ekibe gelip, ucuz yolla laf atıyorsun. underground temanla "meheah eahueah çok iyi eleştirmişsiniz kardeş böyle mi gelişeceksiniz" derken zerre saygı duymuyorsun, şimdi de benden sana saygı duymamı beklemeyeceksin.

not: bu entry hiçbir kişiye yahut kuruma karşı hakaret vs. içermemektedir. tck'ya göre %100 legaldir. aksini düşünüyorsanız ip adresimi alıp savcılığa soruşturma açabilirsiniz. yazılarımın altına "hakaret ediyürsnnn sen sürekli küfür ediyorsnn" demeden önce benim bunu göz önüne aldığımı düşünerek hareket edin.

(bkz: zahriyan)

ısrarla inanılmak istenen yalan : ) gazetelerin tarihini buraya yazdım. dileyen verdiğim capslerdeki isimleri google'da arar ve hangi dönem hangi sınav listesi olduğunu görür.

kaldı ki istanbul üniversitesinin o bölümü gayet cuzi puanlarla kazanılabilen bir bölümdür. hadi idealistti diyelim, diğer belgeler bunun yalan olduğunu zaten ortaya koydu.

ama içiniz rahatlayacaksa; birinci olmuştur. en birinci o olmuştur. http://web.archive.org/web/20121116013114/http://www.bunlardanistiyorum.com/images/products/custom/flat/5632_3_1h.jpg

sonundaki skit, dancer in the dark filmindendir, yanlış hatırlamıyorsam...

albümünü dinledim. beatler mükemmel. ezop müzik zevki olanların dinlediği adam. gözümde en iyilerdendir. orijinallik ve şairanelik. işte bunlar ezopun 2 sihirli kelimesi.
so sick. grace çok acayip bişi...

saçmalığın daniskasıdır bana göre bu olay. ne görüşmesi? neyin görüşmesi?
sen müzik yapıyorum diyorsan seni malı da dinlicek, akıllısı da dinlicek.
yerine göre malı sana tapıcak, akıllısı eleştircek.
yerine göre akıllısı hakkını verirken, malı berbat. yazıp geçicek.
kardeşim bunlara alışamıcaksan müzik yapma olsun bitsin. bir yerin ilim irfan yuvası olmasının bir önemi yok. ben her yazımda hiphop bilgimi konuşturmak zorunda değilim, senin beatlerinde kullandığın snarelerin aynı olduğu fark edip şarkına dire kestirmeden berbat diyebilirim ya da hep aynı stille rap yaptığını görüp, rapçi değil... diyebilirim eleştirilerimin ardını arkasını açmak zorunda değilim çünkü ben senin için yokum ben bir bireyim.
beni şöyle düşün arkadaşına müzik kaseti veren bir arkadaş.
-nasıldır abi?
-iyidir al dinle...
-nasıl buldun?
-bok gibi.
eee bitti işte. boksa boktur. içini açmama gerek yok. bu kadar yüz göz olmaya hiç gerek yok.
yok edecek soğuk rüzgar falan yok ortada, üreten susup üretmeye devam edecek. dinleyici de mahalle karısı gibi carcar konuşacak. bu işin raconu böyledir buna dayanman gerek. neyin konuşması, görüşmesi bu hiç anlamadım. yaaa mt gibi adam şatta fat diye albüm yaptı kimse siklemedi. kimse... hiçbi site konuşmadı bile adamın adını. sagopa kajmer kits gibi bir efsane çıkardı o dönem resmen yok sayıldı hiphop sitelerinde...
demek ki öyle bir duruma düşse bu adam intihar falan edecek. nedir yani şimdi görüşmeyi anlamadım ben joker bize bizden memnuniyetsizliğini dile getirecek ve konuşup orta yolu bulacak mıyız?
yok öyle bi dünya. onun o sevmediği dinleyici profili dün de vardı, bugün de var yarın da var olacak. bu adamların önüne geçemezsin.
fuat yıllar sonra yüzleş diye bir parça yapmış ama hala şarkının altında "oww yeaa mannn" diye yorum yapanlar var. olacak da...
yani bu görüşme neyi değiştirecek onu anlamadım. ben yine beğenmediğim şarkına kötü yazacağım. ya adamla o kadar görüşme yaptık aslında şöyle yazayım falan demeyeceğim.
bundan 2 ay sonra görüşmeye katılanlar dışında da kimse bu görüşmeyi hatırlamayacak. burada sürekli bir sirkülasyon olacak, yeni nesiller, yeni yazarlar gelecek vs...
eleştiri konusunda tavsiyelere uymaması kendi tercihidir, aklının yolundan gitsin tabii ki, bir yere geleceği varsa zaten gelir. saygısızlık falan yapan yok kendisine...
rap sözlüğünde kalite üst düzey olmalı diyorsan,
gerçekten üst düzey rap yapacaksın.
onun için de susup üretmeye devam edeceksin... aga bu piyasa böyle, 30.000 fan falan? yarın albüm çıkarsan toplam 2.000 satabilecek misin? e o zaman g.tüne koyım o 30.000 fanın. bu işi yapıyorsan duymayacaksın, görmeyeceksin işine bakıp devam edeceksin.
senin deyiminle; yorumların %80'ini beğenmek istiyorsan yumruğunu masaya vuracaksın. yok yapamıyorsan susup eşşek gibi buradaki yorumları dinleyeceksin. çünkü buraya yazmalarını engellemek o adamların varlığını ortadan kaldırmaz.

görüşmenin amına koyayım. katılmıyorum.

lami cimi yok mallıktır.
müzik insanın iyi vakit geçirebilmesi için dinlediği bir şeydir. rap müzik de bu türlerden biridir.
bu müziği dinleyenler bir şeyleri temsil etmek zorunda falan değildir.
kimse bu müziğe anlam yükleyip savaşçılığını yapmak zorunda da değildir.

neymiş,
"keşke bilinçli dinleyicilerden oluşan bir ordu olsanız"
ehehehe...
bilinçli değilim kardeş bi problem mi var?
cdye çekip arabaya atıyorum dinliyorum bu kadar basit benim için olay. 3-5 old skool dinozor rapçiyi tanıyıp hava atmayı cool bulmuyorum mesela.
benim için atmosphere, wu tang, aesope, ill bill falan önemli değil yani underground rap savaşçısı olmak istemiyorum.
dinlediğimi yorumluyorum direkt olarak. ne eksik ne fazlası.
e haliyle ben kendi haliyle bir adamken sahil kıyısında just a lil bit şarkısını dinlemem neden bu kadar sorun senin için?
çünkü ben bilinçsiz dinleyiciyim...
he amk sen çok bilinçli rapçisin ben çok bilinçsizim...
dünyayı kurtardınız amına koyim 50 liralık mikrofonlarınızla.
azalarak falan değil direk bitin amına koyim.

(bkz: joker dinlemeyen beni silsin)

aksini iddia edeni sikerim. joker dünyanın en iyi rapçisidir ! öyle de kalacaktır!!!11bir1!!
bazı densizler joker'e dil uzatıyormuş, cibiliyetinizi siktirtmeyin.
joker kinktir.!!

samimi ve pozitif bir arkadaşa benziyor, sevdim kendisini. umarım hak ettiği yerlere gelir...

http://web.archive.org/web/20121116013114/http://rap.about.com/od/hiphop101/a/hiphoptimeline.htm faydalı olabilecek bir kaynaktır..

bir örneğini kendimce yazmak isterim...
hiphop anlatılacaksa bence önce sample'dan bahsetmek gerekir... özgürlüktür, isyandır, ses çıkarmaktır... bunlar sonraki aşamalar, hiphop ve onun getirdiği akımın başlangıcı, sevilen bir şarkının en harika pasajını dans ettirmek üzerine kurulmuştur.
müzik amacı gütmeksizin, eğlenmek varlığın üzerine inşaa etmek gibi.
o arkadaşına sor, sevdiği müzikler şarkılar ve onun dayanamadığı o kısımlar nerelermiş? mesela http://web.archive.org/web/20121116013114/http://www.youtube.com/watch?v=sWbPrcJYk_w şunun girişindeki harikalığa bakar mısn? hadi gel onu keselim ve sadece o kısmıyla hüzünlenelim... ulan tabii ki dondurmanın vanilyasını sevmiyorsam, çikolatısını yiyeceğim. belki de buradan gelir rapin özgürlüğü... rahatlığı...
işte sample...
bunların üzerine vokal işlemek, bununla doymak... araklamak mı? alakası yok. o şarkıyı baş tacı yapmaktır sample. bir sanattır.
bu bir gelişimdir... bir çocuğun önce emeklemesi ve sonra ayağa kalkıp yürümesi gibi...
sana bu özgürlüğü dj'ler sundu. ve bu gelişim, trip-hop'ı alternatifi yaratmıştır, elektroniğe girmiştir ve bugün bu kültür kulaklarımıza lady gaga ile girebiliyor...
http://web.archive.org/web/20121116013114/http://www.youtube.com/watch?v=qrO4YZeyl0I&feature=player_detailpage#t=157s
sana bu özgürlüğü hiphop sunuyor... en sevdiğin şarkıların, en harika, en vurucu kısımlarına kendi düşüncelerini aktarmak istemez misin? buna hırsızlık mı diyorsun? ben mezar başında dua okumaya benzetiyorum mesela. en sevdiğin kişiye rahmet okumak gibi...
The Cold Crush Brothers'ın dediği gibi hiphop birçok hayat kurtardı...
bizimki de onlardan biri olmasa, herhalde burada olmazdık...
selamlar.

mfo'nun memlekete rap lazımsa onu biz getitiriz diyerek yaptığı ilk yerli rapin örneklerindendir. şahanedir..
ilginç bir not her kesimden insan bu şarkıyı severek dinler, çoğunluğa hitap etmeyi başarabilmiş naidr örneklerdendir. bunu da kahvedekilerin ınının demesine bağlayabiliriz,
kahvedekiler ınının diyor ınının ınının ınının.
http://web.archive.org/web/20121116013114/http://www.youtube.com/watch?v=bl1I6lXuIEo

elinde 5 kart isimli şarkısı efsanedir...
türkçe rapin eskiden aslında ne kadar bilinçli yapıldığının bir göstergesidir. kumar masasında her şeyini kaybeden bir adamın hikayesi.
elinde 5 kart!
iyi bak onlara...
http://web.archive.org/web/20121116013114/http://www.youtube.com/watch?v=3sie5qSX4L0&feature=relmfu

kitleden kastım hedef kitle.
genellikle türkiye'de rapçilerin hedef kitlesi gençlerden oluşuyor. sizce bunun sebebi rapçilerin entelektüel birikimlerinin, olgun insanlara yetmemesi midir? güven problemi midir? yoksa türkiye'deki yaşlı insanların "ne diyo la bu" diyerek kendinden küçükleri dinlememesinden, yoksaymasından mı kaynaklanıyor?
bana göre türkiye'de rapçilerin hedef kitlesinin gençler olması rapçilerin işin kolayına kaçmak istemesi. sebebi tabii ki çok açık, gençleri etkilemek daha basittir.
özellikle lise çağlarındaki gençler, arkadaşlarından farklı olduğuna inandırmak isterler kendilerini, akranları tarkan dinlerken onlar beta dinlemeyi daha büyük marifet sayıyor olabilirler. çünkü rapte anlatılan biraz daha farklıdır, en azından fikir teatisinin ne demek olduğunu görürsünüz. ancak ben bundan rahatsızım çünkü dikkat ettiğim zaman o yaşlarda rap dinleyen gençler büyüyünce ani bir şekilde rapten uzaklaşıyor,
rapi saçma ve boş uğraş olarak görüyorlar... çünkü her büyük bunu yapıyor dolayısıyla rap müzik sadece çocuklar ve gençler için bir trend haline gelmiş oluyor.
15 yaşında politik meselelerden bahseden bir çocuk 22 yaşında neden kenan doğulu konserinde zıplar?
rapçi olmak bize istediğimiz popüleriteyi kazandırmıyor mu?
kızlarla ilişkimizi mesafeleştirmiyor mu?
arkadaşlarla olan diyaloglarımızı kötüleştirmiyor mu?
bence bu soruların hepsinin de cevabı evet.
çünkü rap dinleyen bir çocuk, diğer müzikleri aşağılıyor ve onları tabir-i caizse "basit" görüyor. diğer müzik dinleyenler de rapi aynı şekilde görüyorlar. ama sonunda pes eden rapçi çocuk oluyor, çünkü kabulleniyor. bu da demektir ki rap müzikte kitle gençler... ortada bir sirkülasyon var bu da kalıcılığı önlüyor...
burada rapçilere görev düşüyor,
kardeşim herkesin dinleyeceği bir adam olmaya çalışın, gençler tabii ki önemli ama o gençler seni 5 sene sonra dinlemeyi bırakacaklarsa bir anlamı yok... gençlerle ilgili problem yok, onlar zaten istedikleri an rapçi olabilirler, problem büyükler...

vicdana oynayan rapçi.